Meseleyi anlamanı sağlayacak bir
önceki ve bir sonraki cümleleri yırtıp yakıp tek cümlede
dımdızlak bırakıyor seni. Anlayıp anlamaman umrunda değil
(bazen küfür cümleyi şahlandırır; ya da cümlemizi.). Üstelik
sonrasında suratına pişkin pişkin bakıp “Kurduğun sözde göz
göz boşluklar var” diyor. Lan ağzından çıkanı kulağın duysun kadın!
Bazen suratına çakmak istiyorum ya
da suratıma. Öyle yoğun enerjisi.
İki gün önce rüyamda birini gördüm
ve görmemle rüyada olduğumu anladım, çok garipti. Bilinçaltı
yahut otokontrol, ne demeli bilmiyorum. Başka türlü görmenin
mümkün olmadığı -fiziksel değil ama, son derece ruhanidir
imkansızlıklar- artık öyle gülümseyemeyen ve öylesine
güzel bakamayan bir garip karnabahardı. Yazlık elbiseler giymiştim
ben öncesinde; çiçekli, tiril tiril. Tanışmalar olacaktı
bakışın arifesinde, yuvarlansın diye rakılar kutlansın diye
sofralar hazırlanmıştı. Sonra yatakta bir döndüm, karşımdaydı.
Ben hayatımda hiç böyle bir şey yaşamadım.
Minicik ellerim var ve minicik
ayaklarım, sonra boyum ve göğüslerim ve burnum ve parmaklarım ve
tırnaklarım. Birhan'sa tırnaklarını uzatıyor hep. Hem de
gerçekten yırtabilmek adına. Benim için tam tersi bu aralar,
üstelik tahrik paçalardan akıyor. Ancak boyalar savaşlarda
sürülmüyor artık baylar. O boyalarla kendime gelecek çiziyorum
ben.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder