24 Ocak 2016 Pazar

15.01.16
Bugünü unutma.
Ben unutmayacağım.


3 Ocak 2016 Pazar

Önce Birhan "As I Sat Sadly by Her Side" dedi, sonra ben sözlerine bakarken "Rüya gördürme yeteneği olan Nick Cave şarkısı" yorumuna denk geldim. Şimdilik tesadüflerin yoğunluğuyla dehşetin yoğunluğu eş orantılı seyrediyor.

Meseleyi anlamanı sağlayacak bir önceki ve bir sonraki cümleleri yırtıp yakıp tek cümlede dımdızlak bırakıyor seni. Anlayıp anlamaman umrunda değil (bazen küfür cümleyi şahlandırır; ya da cümlemizi.). Üstelik sonrasında suratına pişkin pişkin bakıp “Kurduğun sözde göz göz boşluklar var” diyor. Lan ağzından çıkanı kulağın duysun kadın! 
Bazen suratına çakmak istiyorum ya da suratıma. Öyle yoğun enerjisi.

İki gün önce rüyamda birini gördüm ve görmemle rüyada olduğumu anladım, çok garipti. Bilinçaltı yahut otokontrol, ne demeli bilmiyorum. Başka türlü görmenin mümkün olmadığı -fiziksel değil ama, son derece ruhanidir imkansızlıklar- artık öyle gülümseyemeyen ve öylesine güzel bakamayan bir garip karnabahardı. Yazlık elbiseler giymiştim ben öncesinde; çiçekli, tiril tiril. Tanışmalar olacaktı bakışın arifesinde, yuvarlansın diye rakılar kutlansın diye sofralar hazırlanmıştı. Sonra yatakta bir döndüm, karşımdaydı. Ben hayatımda hiç böyle bir şey yaşamadım.

Minicik ellerim var ve minicik ayaklarım, sonra boyum ve göğüslerim ve burnum ve parmaklarım ve tırnaklarım. Birhan'sa tırnaklarını uzatıyor hep. Hem de gerçekten yırtabilmek adına. Benim için tam tersi bu aralar, üstelik tahrik paçalardan akıyor. Ancak boyalar savaşlarda sürülmüyor artık baylar. O boyalarla kendime gelecek çiziyorum ben.