13 Kasım 2010 Cumartesi

gecenin şarkısı görkemden. hani yolcu ve kamyoncuların takıldığı amerikan barları vardır ya filmlerde, her tarafı toz toprak içinde. mutlaka bir kadın garsonu vardır oraların, bütün şoförleri de tanır o kadın. "öyle bir barda bira içsem, o sırada sen içeri girsen ve müzik kutusuna 1 dolar atıp bu şarkıyı çalsan. ben dans etsem." dedim görkeme. üzerimde yüksek bel kot pantolonum ve göbeğimi açıkta bırakan bol bi gömleğim olsa.
yaşamak istediğim o kadar çok an varki. ama hepsi "an"lar, iki harf kadar kısalar.

thelma & louise'in de etkisi vardı bunda. güzel filmdi. yol filmlerini seviyorum. ve müziklerini. ve yolculukları.

- Sanırım biraz delirdim, ne dersin?
- hayır, sen her zaman deliydin. bu, kendini ifade etmek için eline geçen ilk fırsat.

insan, içindeki ruhu ortaya çıkarmak için hep doğru anı ya da kendisine eşlik edecek birini arıyor. ve arayanın sadece ben olmadığımı biliyorum. canımı sıkan da bu. hepimizin durumu aynıyken hiç kimsenin bir şey yapmaması.

bi dünya diliyorum -çocuğun duası tutar diye-. bir dünya, insanların hayalleri uğruna öldüğü ve bunu gerçekleştirmeye çabalayan korsanların olduğu.
ama o insanların yaşamasını. sadece gerekirse gözlerini karartabilmelerini diliyorum.
son olarak. içimdeki güzel bi yerde güzel müzik dinleyip, bir iki kadeh bir şey içip konuşma gülüşme isteği dayanılmaz boyutlarda. dışarı çıkalım lan.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder