5 Ekim 2009 Pazartesi

gidiş

istiyorum ki bu yazı boyunca hep le moulin çalsın, hatta yazı bile olmasın. günlerdir konuşasım var, tek bir insanla. başka kimse rahatlatamaz şu anda. daha okul açılalı bir hafta olmuşken tatile ihtiyacım var. hiç mi hiç burnumu sokmaya hakkımın olmadığı kimi durumları artık düzeltmeye ihtiyacım var.

bir insanın kendinden daha kötü olanlara laf etmesi o insanı iyi yapmazmış. bir insana yüreğini açmak onun da sana kendi yüreğini açmasına yetmezmiş.

zamanında bambaşka bir yerde bambaşka biri seni seven herkesin bir okyanus kadar saf olamayacağını söylemişti. hem değerini bilemediğim, hem verdiğim değeri asla hak edememiş biri.

bana çok iyisin dediğinde 'hayır değilim' diyemedim.senin canını yaktığım için kendimi asla affedemedim. o kadar korktum ki bundan bir an önce olsun bitsin istedim
bir daha asla inandığım kadar iyi olamayacağım. sen mutlu olmadan da mutlu olmayacağım.

evet.

Romain Gary, Camus, Yann Tiersen, Tim Burton, Borges... bide pembe domuz. bir kibrit çöpü. tek bir dergi. bir günlük.ve birkaç fotoğraf alıp gidesim var. hemde ilk defa bu kadar yakın ve gerçekten gidesim var.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder