1 Eylül 2010 Çarşamba

B.'nin 1 eylülde günlüğüne yazdığını, tamda bugün okumam tesadüftü sadece.


"Eylül. 1
Plajda uzanmış konuşuyorduk. Ona en sevdiği ressamı sordum.
- Van Gogh, dedi.
- Neden?
- Kulağını kesebilmiş; sol kulağını. Bunu yapan ilk adam o.
Sustu. Az sonra değişik bir sesle,
- Ama o bile eksik adamdı. Tımarhanedeyken yaptığı kendi portresinde insanlara yüzünün kulaksız yönünü gösteremedi. Tam adam yok!"

2 yorum:

  1. canım yusuf atılgan..

    büyük ihtimalle kitabı bitirdin. şimdi kitabı aç ve sonuna doğru tutanaklarla ilgili bi kısım var onu bi daha benim için oku.

    YanıtlaSil
  2. Cadde soğuktu, kalabalıktı.İçi bulanıyordu.Sanki dudaklarının derisi kabuk kabuk kalkmıştı.Yaladı; Ağacami'nin duvarının dibine tükürdü.Kusmaktan korktu, geçenler ona bakıyorlardı.Yürüdü.Bu caddenin elbet tenha olduğu zamanlar da vardır.Hiç görmedim ben.Ki bu insanlar.İşten mi dönüyorlar eğlenceye mi gidiyorlar? Şu adamın burnu Gide'nin burnuna benziyor ama nasıl da kasvetliler.Bunların içinde "meçhul denizlerde" balık olmayı isteyen var mı acaba? Belki şu hep önüne bakan adam...Ne güzel okumuştu bu şiiri.Gözleri sulanmıştı. Yoksa kız mısın? Ya karşıda ki şaşı kadın, durmuş kimi bekliyor. Koş bakayım, koş;kaç bu caddeden.Yetişemeyecek. Evet, tramvay kalktı.Neyse, üzülme, bir başkası gelir alır seni.Ama şimdi koştun diye içinde bir utanma var değil mi? s.34 -

    YanıtlaSil